İster moda tasarımcısı olun isterseniz halı, kilim, endüstri veya grafik tasarımcısı.. Markalaşma günümüzde her alan için oldukça büyük bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Kendi markanızı kurmaktan kişisel olarak bilinmeye, tanınmaya, farklı bir iş yerine transfer olmaktan çalıştığınız yerde değerinizi arttırıp maaşınıza ilaveler almaya kadar her konu, kendi alanınızda bir marka olmakla ilgili. Bu yazımda sizlere, tasarımcılar için marka olmanın bazı inceliklerinden bahsetmek istiyorum.
1. Görünür olun
Sanıyorum bunu neden bir numaraya yazdığımı herkes anlamıştır. Çünkü görsel bir iş yapan birinin, bir tasarımcının hem görünür olmaktan başka bir şansı yok hem de onun için görünür olmak kadar kolay bir yol yok. Hangi alanın tasarımcısı olursanız olun, görünür olmak zorundasınız. Bireysel olarak yaptığınız işleri, kurumunuz içindeki çalışmalarınızı, bilgi ve birikiminizi, işinizle ilgili düşüncelerinizi kendinize saklamayın, paylaşın. İnsanlar sizin kim olduğunuzu bilsin, neler yapabildiğinizi görsün, sınırlarınızı öğrensin.
2. Hedef kitlenizi belirleyin
Tasarımcı olarak kimi hedeflemek istersiniz. Çalışmalarınızı kimler görsün ve sonucunda ne olsun istersiniz. Öncelikle kendinize bir hedef belirleyin, sonra bu hedef giden yolun taşlarını döşemeye başlayın. Çalıştığınız kurumda yükselmek mi istiyorsunuz, bilge bir karakter olun, bildiğinizi insanlara gösterin, bildiklerinizi paylaşın. Daha büyük kurumlara transfer olmak mı hedefiniz? O zaman ulaşmanız gereken kitle kurum sahipleri ve tasarım bölümü yöneticileri olacaktır. O zaman işlerinizi paylaşın, yaptığınız işi iyi bildiğinizi, yapabileceğinizi ve o kuruma layık olduğunuzu gösterin. Onlara soru sorun, danışın, çalışmalarınızla ilgili onların da fikrini alın. Daha genel bir tanınırlık mı bekliyorsunuz, sınırlarınızın dışına çıkın. Reklam yapın, işbirliği imkanları arayın.
3. Mecraları belirleyin
Öncelikle şunu net olarak belirteyim, dünya bu zamana kadar hiçbir dönemde bu kadar ulaşılabilir olmamıştı. Sosyal medya çağındayız, bu bahsettiğim tüm stratejileri şuan için neredeyse bedelsiz olarak yapabiliyoruz. Ve her şey, her bilgi, her insan sadece bir tık uzağımızda. Yapmamız gereken tek şey sadece karar vermek ve uygulamak.
Görünür olmaya karar verdiniz ve hedef kitlenizi belirlediniz. Artık mecra belirleme vakti. Hedef kitleniz hangi mecrada ne yapıyor, ne okuyor ne dinliyor, hangi sosyal mecrada daha fazla vakit geçiriyor. Buna karar verip ilgili mecrada yürüme vakti. Bir endüstriyel tasarımcı için Linkedin çok aktif kullanılırken yeni nesil bir moda tasarımcısı hedefini Tiktok olarak belirleyebilir. Keza bir grafik tasarımcı Instagram, Behance kullanabilir. Hedef neyse yolunuzu o hedefe göre belirleyin.
4. Uzmanlığınızı belirleyin ve Yenilikçi yaklaşımlar geliştirin
Sıradan olmaktan vazgeçin, sıradanlığı başkalarına bırakın. Kendi tarzınızı geliştirin. Kolayca tarif edilir olun. Örneğin, karşıdan 3 tane genç geldiğini hayal edelim. Size bu arkadaşın çalışmaları çok güzel dedim. Siz de bana hangisi diye sordunuz. İşte şu, kolyeli olan… Buradaki kolye onun farkı, özgünlüğü, tarif edilebilirliği. Bu farkı ortaya koyun, kolyenizi takın ve işlerinizde onu gösterin. Ayşe çok cesur işler yapıyor, Seda renkleri iyi kullanıyor, Ahmet minimalizde bir deha.. Sizin adınız geçtiğinde sizinle ilgili söylenecek tek bir kelime olsun.
5. Paylaşımcı olun
Son dönemde sürekli söylediğim bir şey var. Paylaşım ve fayda ekonomisi içerisindeyiz. Bildiklerinizi insanlarla paylaşmaktan çekinmeyin. Çevrenize fayda sağlayın, bu faydalar bir gün mutlaka size geri dönecektir. Kazan-kazan (win-win) ekonomisini araştırın, önce insan biriktirin, önce bir topluluk oluşturun. Sonra o toplulukla birlikte büyüyün, siz büyürken topluluğun desteğini alın.
Umuyorum bu yazım birilerine bir fikir veya ilham kaynağı olur. Umuyorum bu yazımla sizlere faydalı olmuşumdur.
Soru, yorum, görüş ve önerileriniz için bir merhaba demeniz yeterli.
Sağlıkla kalın..
Bu yazı yorumlara kapalı.