Yazıma, dünyanın en zengin insanı ünvanına sahip olan Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un bir sözü ile başlamak istiyorum.
“Marka, siz orada olmadığınızda sizin hakkınızda söylenen şeylerdir.”
Markalaşmak son dönemde, özellikle pandeminin başlangıç ateşini yaktığı dijital dönüşüm süreci ile birlikte oldukça önemli hale geldi. Rakiplerden birkaç adım öne çıkmak, fiyat savaşından uzaklaşmak, sadık ve sürekli bir müşteri kitlesine sahip olmak, çoğunlukla bilinen ve sevilen bir marka olmakla ilgili. Ancak tanınan bir marka olmak bir günlük iş değil, ciddi bir süreç ve emek gerektiriyor. Ben de bu yazımda sizlerle iyi bilinen bir marka olmanın bazı sırlarını paylaşacağım.
Kendi kendinin reklamını yapabilen bir ürüne sahip olun
Özetle farklı bir ürününüz olsun. Ve bu ürününüz bir sorun çözsün, bir derde deva olsun, bir ihtiyacın karşılığı olsun. Eğer bunların hiçbiri değilse fiyat veya ulaşılabilirlikte farklı olsun. Ancak mutlaka sahadaki diğer rakip ürünlerden küçük te olsa bir farkı olsun. Bu hem markanızın stratejisini oluşturmanızda hem de yaptığınız iletişimin tüketici tarafında sahiplenilmesinde ciddi avantajlar sağlar. Unutmayın, en ucuz ve en güçlü reklam insanların birbirine tavsiyesidir.
Markanın kurumsal kimliğinde farklılaşın
Ürün kısmını hazırlayıp fiyat ve dağıtım kanalını belirlediğinizde marka dünyasına adım atabilir durumdayız demektir. Öncelikle markanın mevcut gerçekliğini önünüze koyup hedeflediği kitleyi tanımlayın ve buradan hareketle markanın kişiliğini belirleyin. Bugüne kadar iyi bilinen diye tanımladığımız tüm markalar kişilik sahibi markalardır. Markanın güçlü bir biçimde ayakta durabilmesi için ona bir kişilik oluşturun ve bu kişiliğe uygun olarak marka kimliği ve kurumsal iletişim dünyasını hazırlayın.
Ne sattığınızı iyi analiz edin
Markanızın değer önerilerini belirleyin. Örneğin; Nike gerçekten ayakkabı mı satıyor yoksa özgüven mi? Lacoste markası gerçekten bir T-Shirt mü satıyor yoksa prestij mi? Ya da Volvo markası sadece bir araba mı satıyor yoksa sağlamlık mı? Birey olarak sizin ve bir kurum olarak markanızın, değerleri neler, markanız neye önem veriyor, ne hissedip ne hissettiriyor? Markanızın bu hayattaki var olma amacı ne? Bunlardan yapacağınız çıkarımlarla marka değer önerinizi bulun ve bu değer önerisi üzerine iletişiminizi kurgulayın.
Hikayelerle büyüyün
İster bir birey olun ister bir marka, hikayeler bu hayatın olmazsa olmazlarıdır. Sizin veya markanızın kuruluşundan bu günlerine kadar geçen süreçte mutlaka hikayeleri vardır. Veya büyüme döneminde mutlaka yaşadığınız, başınıza gelen şeyler vardır. Veyahut ta markanızın – ürününüzün değer önerilerine uygun geliştirebileceğiniz hikayeleriniz olabilir. İletişimde samimi olun, hikayeleri kullanarak duyguları harekete geçirin. Unutmayın, değişimin ve sahiplenilmenin tek yolu duyguları harekete geçirmektir.
Bu adımları samimiyetle ve doğru bir biçimde atan markalar, zaman içerisinde önce toplumun hedeflediği bölümünde sahiplenilecek ve tavsiye mekanizması çalışmaya başlayacaktır.
Size düşen ise sadece işinizi iyi yapmak adımlarınızı doğru atmak ve iletişimde samimi olmaktır.
Bana sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilir, soru ve görüşlerinizi iletebilirsiniz.
Sağlıkla kalın!
Selim Şentürk
Bu yazı yorumlara kapalı.