Pazarlama karması olan 4P kavramı, tabi ki kişisel markalaşma için de gereklidir. Şimdi sırasıyla bu kavramlara bir göz atalım:
Product yani sizsiniz, Persona’nız: Kendinize yapacağınız bir swot analizi ile tüm yönlerinizi ortaya çıkarmak başlangıç, hatta mümkünse sizi tanıyan kişisel dünyanızdan ve iş dünyanızdan insanlara da kendinizle ilgili bir swot analizi yaptırıp sonuçlarının uyuşup uyuşmadığına bakarak hem kendi kendinizi ne kadar tanıdığınızı tespit edebilir hem de geliştirmeniz ve düzetmeniz gereken yönlerinizi görerek işe başlayın.
Price yani fiyat: Bireyin fiyatı itibarıdır. İtibarınız, kişisel markalaşmada hedeflediğiniz hedef kitlenizin alışkanlıkları neticesinde ayarlamanız gerekir. A+ hedef kitlesinde markalaşmayı hedefleyen biri C segmenti itibarı ile bunu yapamaz. Veya tam tersi, C segmentini hedefleyen bir birey A+ görüntüsüyle hedef kitlesinden uzakta kalabilir. Cem Yılmaz’ın askere giden Robert Koleji mezunu gencin hikayesini sanırım herkes hatırlar. ?
Place yani hedef kitle: Kimsiniz, kim olmayı hedefliyorsunuz? Hedef kitleniz ne yani hangi hedef kitlede bilinmek, tanınmak ve markalaşmak istiyorsunuz? Ve en önemlisi, doğru ve kişiliğinize uygun bir hedef belirlediğinize emin misiniz ve bu hedefte tutarlı mısınız? Bu uğurda risk almaya hazır mısınız? Belki de kişisel markanın en zor soruları bunlar. Çünkü herkes beni tanısın diyorsanız başarızlığa hazır olun. Büyüme topyekün olmaz, parça parça büyümelisiniz. İletişim sektöründe görev yapan bir yönetici önce iletişim sektöründe tanınmayı hedeflediğini düşünelim, sonra yeni bir hedef ve iş dünyası, sonra Türkiye, Avrupa ve Dünya. Placement’ı en tepeden başlatalım demek, en baştan başarısızlığı kabul etmek demektir.
Tüm bu stratejimize uyumlu biri olmak için fiziksel çaba da göstermek kesinlikle gerekli. Steve Jobs’un Apple’da yarattığı minimalizm ve sadelik aynı zamanda tüm hayatının da amacıydı. Mark zuckerberg’in meşhur gri t-shirt’ü kesinlikle stratejisiz değil. Gösterişli kıyafetler giyinen amerikan rap müzisyenleri de kendi hedef kitlesine göre hareket ediyor. Giyim tarzınız, duruşunuz, saçınızı şekli sakalınız, davranış ve hitabetiniz hep kendi hedef kitlenize uygun olmalı.
Promotion yani tutundurma yani reklamcılık: Yukarıdaki tüm stratejileri planladıktan sonra kişisel reklamcılık (personal advertising) dönemi başlıyor.
- Öncelikle özgün olun. Tüm analizlerize göre markalaşacak kişiyi ve onun en özgün özelliklerini bulun ve üzerine gidin. İlk olun, ilk olamıyorsanız kendinize ilk olacağınız bir alan açın. Unutmayın tarih asla ikincileri yazmaz.
- Sosyal medya hesaplarınızı stratejinizle tutarlı hale getirin: Eski sizi silin, sadeleşin ve yepyeni bir sayfa açın. Siz artık markasınız, marka gibi hareket edin. Haftalık veya aylık paylaşım planı yapın. Gerekirse bunun için sosyal medya yönetimi kurslarına gidebilirsiniz.
- Başarı kazanmaya odaklanın ve bunları öne çıkaracak şekilde kişisel PR yapın
- Stratejinizle uyumlu içerikler hazırlayın ve bunları mecralarınızda paylaşın
- Stratejinizle uyumlu hobiler edinin ve bu hobilerinizi öne çıkaracak paylaşımlar yapın (Unutmayın siz markasınız, hobilerinizi markanız için kullanın, markanızın önüne geçirmeyin)
- Video içerikler yaratın, korkmayın ilk etapta kendinizi garip hissedecek ve belki bir miktar insan kaybedeceksiniz. Risk almayanın, güvenli limanı terketmeyenin kazanamayacağı bir dünyada olduğunuzu unurmayın.
- Odaklanın, dağılmayın, hevesle değil planla hareket edin.
- Son olarak network yapın ve asla yalnız yemek yemeyin!